Kavacık köyü, Sığacık, Bademler, Demircili
11 nisan sabahı Limontepe kavşağından Cihangir Beyin emekli harbiye mezunları
grubuyla birlikte Balçova'nın tepelerine denk gelen Kavacık köyüne doğru
tırmanmaya başlıyoruz. 21 km lik daracık dağ yolundan İzmir körfezi manzaraları
eşliğinde Karabağlar belediyesine bağlı Kavacık köyüne ulaşıyoruz. Yolda bazı
yerlerde iki araba aynı anda geçemez. Biz de bir noktada karşımızdan gelen
minibüse yol vermek zorunda kaldık. Yol üstünde askeriyenin radarı gözümüze
çarpıyor. Meteorolijinin de bir yeri bulunuyor. Payamlı-Kavacık arasında
da askeriyenin füze rampası bulunuyormuş. Kavacık köyüne belediye otobüsüyle de
gitmek mümkün. 24 numarali otobus gunde
iki kez üç kuyular - Kavacık arasında sefer yapmakta. Kavacık girişinde gözleme
yerleri göze çarpıyor. Biz köy meydanındaki Atatürk büstünün karşısındaki
kahvelerde yanımızda getirdiğimiz çıtır simit ve börekler ile kahvaltımızı
yaptık. Aynı kahvede pazar sabahları İzmir'den evden getirdikleri nevale
ile kahvaltı eden bir aileyle tanıştım. Ne güzel bir alışkanlık !!!
19. yy'da kurulmuş 850m rakımlı küçük bir yörük köyü Kavacık. İzmir şehir
merkezine bu kadar yakın mesafe kalan bakir doğal güzelliklerden biri. Köy
meydanının çok yakınında bulunan asırlık çınarı görebilirsiniz. Patikadan daha
aşağı inerseniz karşınıza akan sular, küçük şelaleler çıkıyor. Burası doğa
yürüyüşü yapanlar ve bisiklet tutkunları için ideal bir yer.
Kavacığın doğal kara üzümü meşhur. Her yıl eylül ayında üzüm festivali düzenleniyor. Hasat zamanı kara üzümlerini toplayan, bir yandan da pekmezlerini yapan köylüleri görebilirsiniz.
Kavacığın kuzeyinde bulunan ve şeklinden dolayı Çatalkaya olarak bilinen dağ Narlıdere sınırını oluşturur. Körfezin karşı yakasından da görülen bu dağ İzmir'in simgesi haline gelmiş, ikiz kardeşler ve Marily Monroe tepesi olarak da adlandırılıyor.
Kavacıktan ayrılıp, bu sefer Güzelbahçe yönüne gidiyoruz. Artık inişe geçtik. Payamlı, Küçükkaya köylerini geçip Güzelbahçeye ulaşıyoruz. Bu yollar Izmir'de düzenlenen Ege Rallisinin de etaplarından bazıları. Kavacık'tan başka bir yol da Efemçukuru, Çamtepe, Gödence ve Gölcük köyleri üzeri Bademler köyüne ulaşılabilir.
Sığacık
Kavacık'tan sonraki ikinci durağımız Seferihisar'ın sahil mahallesi Sığacık. Saat 13.00 gibi Sığacık’a ulaşıyoruz. Pazar günleri Sığacık’ın Kale içi pazarı kuruluyor. Baharda tazecik enginar, şevketi bostan, ısırgan, cebes gibi otları bulmak mümkün. Köylülerin yaptığı keşkekler, zeytin yağlı kabak çiçeği ve yaprak sarma dolmaları, mis gibi kokan kekik çeşitleri, ev tarhanaları, salçalar tezgahlarda renk cümbüşü içinde şehir insanlarını cezbediyor. Sığacık deyince insanın aklına ilk gelen de tabi ki de taze balık. Her bütçeye göre restoranlar mevcut. 8tl ye ekmek arası sardalyeden, 15tl ye porsiyon sardalye yada 25tl ye levrek veya midye, kalamar ve diğer balık çeşitleri. Tabi işin içine alkol girince fiyatlar değişiyor....
Sığacık’a gidince antik Teos kenti gezilebilir, yaz aylarında Akkum plajından denize girilebilir, sabahları marinasından kalkan gemiyle Samos Karlıovası’na gidilebilir yada Ekmeksiz, Demircili koylarına doğru giden teknelerle günübirlik bir gezi yapılabilir. Ata Demirel de son filmi Olanlar Oldu’yu burada çekti. Kendi de bu tarzda bir tekne kaptanı rolündeydi.
Saat 15:00'te Sığacık’tan ayrılıp ilklerin köyü olarak anılan Bademler Köyünden geçiyoruz. İlk köy tiyatrosu, ilk çocuk oyuncak müzesi Bademler'e ait. Erol Taş ve Hülya Koçyiğit’in oynadığı "Susuz Yaz" ve Pembe Kadın filmlerinin burada çekilmesi ile daha çok tanınan Bademler Köyü 2012 de yapılan bir yarışmada Türkiye'nin en temiz köyü seçilmiş. Köyde bütün atıklar geri dönüştürülmek amacıyla köy meydanında bulunan kutulara atılıyor.
Kavacığın doğal kara üzümü meşhur. Her yıl eylül ayında üzüm festivali düzenleniyor. Hasat zamanı kara üzümlerini toplayan, bir yandan da pekmezlerini yapan köylüleri görebilirsiniz.
Kavacığın kuzeyinde bulunan ve şeklinden dolayı Çatalkaya olarak bilinen dağ Narlıdere sınırını oluşturur. Körfezin karşı yakasından da görülen bu dağ İzmir'in simgesi haline gelmiş, ikiz kardeşler ve Marily Monroe tepesi olarak da adlandırılıyor.
Kavacıktan ayrılıp, bu sefer Güzelbahçe yönüne gidiyoruz. Artık inişe geçtik. Payamlı, Küçükkaya köylerini geçip Güzelbahçeye ulaşıyoruz. Bu yollar Izmir'de düzenlenen Ege Rallisinin de etaplarından bazıları. Kavacık'tan başka bir yol da Efemçukuru, Çamtepe, Gödence ve Gölcük köyleri üzeri Bademler köyüne ulaşılabilir.
Sığacık
Kavacık'tan sonraki ikinci durağımız Seferihisar'ın sahil mahallesi Sığacık. Saat 13.00 gibi Sığacık’a ulaşıyoruz. Pazar günleri Sığacık’ın Kale içi pazarı kuruluyor. Baharda tazecik enginar, şevketi bostan, ısırgan, cebes gibi otları bulmak mümkün. Köylülerin yaptığı keşkekler, zeytin yağlı kabak çiçeği ve yaprak sarma dolmaları, mis gibi kokan kekik çeşitleri, ev tarhanaları, salçalar tezgahlarda renk cümbüşü içinde şehir insanlarını cezbediyor. Sığacık deyince insanın aklına ilk gelen de tabi ki de taze balık. Her bütçeye göre restoranlar mevcut. 8tl ye ekmek arası sardalyeden, 15tl ye porsiyon sardalye yada 25tl ye levrek veya midye, kalamar ve diğer balık çeşitleri. Tabi işin içine alkol girince fiyatlar değişiyor....
Sığacık’a gidince antik Teos kenti gezilebilir, yaz aylarında Akkum plajından denize girilebilir, sabahları marinasından kalkan gemiyle Samos Karlıovası’na gidilebilir yada Ekmeksiz, Demircili koylarına doğru giden teknelerle günübirlik bir gezi yapılabilir. Ata Demirel de son filmi Olanlar Oldu’yu burada çekti. Kendi de bu tarzda bir tekne kaptanı rolündeydi.
Saat 15:00'te Sığacık’tan ayrılıp ilklerin köyü olarak anılan Bademler Köyünden geçiyoruz. İlk köy tiyatrosu, ilk çocuk oyuncak müzesi Bademler'e ait. Erol Taş ve Hülya Koçyiğit’in oynadığı "Susuz Yaz" ve Pembe Kadın filmlerinin burada çekilmesi ile daha çok tanınan Bademler Köyü 2012 de yapılan bir yarışmada Türkiye'nin en temiz köyü seçilmiş. Köyde bütün atıklar geri dönüştürülmek amacıyla köy meydanında bulunan kutulara atılıyor.
Bademleri geçtikten sonra Urla'nın Kuşçular, Yağcılar, Demircili köylerindeki Şarap bağları arasından geçere Yörük Aile Evi isimli restoran&cafe de temiz hava aldıktan sonra evlerimize dönüyoruz.