16 Ocak İzmir-İstanbul 20:15 uçağı
17 Ocak İstanbul
–Singapur Gece 01:55 uçağı ile onbir saatlik Uçuşun ardından Singapur saati
ile 17:30 gibi Singapur Changi Havalimanı’na varıyoruz. İçinde botanik
bahçelerin bulunduğu çok modern bir havalimanı. Havalimanındaki change officete elimizdeki doların bir kısmını Singapur dolarına çevirip havalimanından Sky
train ile Booking.com’dan ChinaTown’da ayırttığımız Hotel 1887, The New Opera
House ‘a geçiyoruz. Odaları ufak ama temiz bir otel. Bir geceliğine içinize
sinerek kalabileceğiniz bir yer. Chinatown ulaşım açısından çok merkezi ve de
çok renkli bir nokta. Metro ile havalimanına, Sentosa adasına, Marina Bay Sands
ve Gardens by The Bay’ın bulunduğu marina’ya rahatlıkla ulaşılabilir. Otele
yerleştikten sonra akşam yemeği için Chinatown’u turluyoruz.
18 ocak Singapur
– sabah kahvaltımızın ardından valizlerimizi otelin emanetine bırakıp Metro ile
Sentosa adasına doğru günümüze başlıyoruz. Metro biletlerimizi alıp
Harbourfront istasyonunda iniyoruz. VivoCity diye bir AVM’nin içinden
çıkılıyor. Buradan Cruise Limanının çıkışından geçip teleferik biletlerimizi
alıyoruz. Kişi başı 35 singapur doları. Birbiriyle bağlantılı 3 parçadan oluşan teleferik ile panaromik olarak görülen adada tropikal bitkiler,
Universal Studios, Casino, alışveriş merkezleri gezilecek yerler. Cruise
gemilerinin üstünden tropik bitki örtüsü eşliğinde yapılan teleferik yolculuğu
Singapur’un olmazsa olmazı. Yolculuğumuzu bitirdikten sonra metroyla
Chinatowndaki otelimizden sırt çantalarımızı alıp vakit kaybetmeden tekrar
metro ile marina’ya gidiyoruz. Bayfront istasyonunda inip şahane Marin ve
Gardens by the Bay manzarasını görmek için Marina Bay Sands otelinin terasına
çıkıyoruz. Şu meşhur terasında sonsuzluk havuzu bulunan otel. Burayı da
gördükten sonra yine metro ile Kuala Lumpur otobüsümüzün terminalinin olduğu
Nicoll Highway’deki Golden Mile terminal binasına geçiyoruz. Otobüsümüzün
hareket saati 19:00 olmasına rağmen yer olduğu için 18:00 otobüsüne biniyoruz. Gece
yarısı Kuala Lumpur’da olacağımız için elimizde kalan Singapur dolarlarını
terminalde Malezya Ringgitine çeviriyoruz. Otobüs biletimizi Türkiye’deyken
Starmart’ın sitesinden 20 Singapur dolarına almıştık. Uzaklık 350 km. Yolculuk sınır geçişi
ve molayla birlikte 6 saate yakın sürüyor. Otobüs yolculuğu hem rahat hem
ekonomik. Fakat bizdeki gibi otobüs ikramları yok. Yanınıza biraz atıştırmalık almakta yarar var. Singapur çok modern ve teknolojik bir şehir-ülke. Aynı
zamanda yaşam da çok pahallı. Ama kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Bu yüzden
gezimizdeki en kısa zamanı burada ayırıyoruz. Zaten küçük bir şehir olduğu için
şehrin önemli noktalarını rahatlıkla gezip Malezya’ya, Kuala Lumpura geçiyoruz.
Gece yarısı otobüsten indiğimiz Times Square’de bekleyen
taksilerle otelimize geçiyoruz. Otelimiz M Palace hotel.
19 ocak Kuala Lumpur
- Sabah kahvaltımızı ardından KL merkeze 15 km uzaklıktaki Batu Caves (Batu
Mağaraları)’e gitmek için otelimizden ayrılıyoruz. Tropikal ikliminden dolayı
hava sürekli nemli ve yakıcı bir güneş var. Otelimiz Masjid Jamek Metro istasyonuna
beş yüz metre uzaklıkta. Batu Caves için KL Sentral’den Batu Caves trenine
aktarma yapıyoruz. Metrolarda Malezyalı müslüman kadınlar için pembe renkli işaretli bölgeler var.
Yine pembe işaretlenmiş bazı vagonlar da sadece müslüman kadınlar için ayrılmış. Bindiğimiz tren İzmir’in İzban’ının aynısı. KL Centralden 15 km kadar uzakta
bulunan Batu Mağaraları'na yarım saat kadar bir sürede, etrafa bakınarak ulaştık.
Batu Caves Malezya da kesinlikle görülmesi gereken bir mağara tapınak. Hindistan
dışındaki en büyük Hindu tapınağı. Girişindeki kolosal tanrı heykeli, maymunlarla
dolu rengarenk 272 basamakla çıkılan mağaranın içinde tapınma yerleri, ve dini
hikayeleri anlatan tasvirler bulunuyor. Mini etek veya şortlu bayanlar uzun etek giymek zorunda. Girişteki çalışanlardan ücret karşılığı alınan eteğin dönüşte
iadesi ile depozitonuzu alabiliyorsunuz.
Batu Caves dönüşü şehrin sembolü Petronas İkiz kulelerine
doğru hareket ediyoruz. Öncesinde Central Market’e uğruyoruz. Fakat
alışverişimizi ağırlık taşımamak için Bangkok’a bıraktığımız için ve yemek
yemek için de içimize sinen bir yer bulamadığımız için İkiz Kulelere geçiyoruz.
Kulelerin altındaki Suria KLCC alışverişmerkezinde Ben’s diye bir Cafe
Restorana oturuyoruz. Pizza, Hamburger, Salata, pasta ve kek çeşitleri şahane. Fiyatları da kalitesine göre çok uygun. Kesinlikle herkese tavsiye edilebilecek
bir yer. Akşam AVM nin önündeki havuzda müzik eşliğinde ışık ve su şovları
yapılıyor. Yemeğimizi ve kahvelerimizi içtikten sonra meşhur Petronas İkiz Kuleler pozumuzu vermek için kulelerin önüne
geçiyoruz. Gerçekten de güzel bir görsel sunuyor bu yapı.
20 ocak Phuket
Sabah kahvaltımızın ardından otelden check-out yapıyoruz.
Merkeze 60 km uzaklıktaki havalimanı için KL Centerdan KLIA Ekspress isimli
hızlı trene biniyoruz. 20 dk aralarla kalkan tren çok konforlu. Kişi başı 55
ringiti olan tren 30 dk sonra hiçbir mola vermeden havalimanına varıyor. Normal
tren ile de gitmek mümkün fakat süre uzuyor. Havalimanında dış hatlar uçuşumuz
olduğu için pasaport kontrolünden geçip, üç hafta önce kişi başı 119
ringgiti’ye aldığımız Malindo Air uçuşumuza başlıyoruz. 12:00 olan uçuşumuz
birbuçuk saat sürüyor. Saat farkından dolayı Phukete varış saatimiz 12:30. Bir
saat kazanmış oluyoruz.
Havalimanı çıkışında VecayPhuket firmasından ayarladığımız
transfer aracı bizi isimlerimizle karşılıyor. Güzel bir beyaz Totoya Corolla
bizi Phuket International Havalimanı'ndan otelimizin olduğu Patong Beach’e
götürüyor. Yol bir buçuk saat sürüyor. 600 Baht transfer ücretini otele varınca
şoföre taktim ediyorum. 3 gece rezervasyon yaptırdığımız Best Western
Patong Oteli’nin konumu çok iyi. Patong plajına ve Patong'un meşhur diskolarının
olduğu caddeye çok yakın. Hemen eşyalarımızı bırakıp Patong plajına ve Hint Okyanus 'unun bir parçası olan Andaman denizinin ılık sularına giriyoruz. Ocak ayında deniz suyu şahane. Zaten burada yıl boyu sıcaklıklar
değişmiyor. Sürekli aynı mevsim yaşanıyor. Ama gelmek için en iyi dönem ocak-şubat. Yani bizde kış iken. Temmuz
Ağustos dönemi muson yağmurlarından dolayı sürekli yağmurlu ama yağmur
geçince yine güneşli ve sıcak. Deniz işini hallettikten sonra akşam yemeği için
balık pişiricileri ile dolu pazar şeklinde bir yere geldik. Bir balıkçıya siparişimizi verdik. Karides, kalamar, çeşitli balıklar. İnsan burada deniz
ürünlerine doyuyor. Yemeğimizin ardından Phi Phi adası turumuzu ayarlamaya
koyulduk. Onlarca stand ve acentada değişik fiyatlar mevcut. Pazarlık şart.
Sıkı pazarlık etmekten çekinmeyin. Bizim kişi başı binikiyüz bahta aldığımız turu,
teknede bin bahttan alanlar vardı. Ödememizi yapıp makbuzumuzu aldıktan sonra
Patong’un gece hayatının da nasıl olduğunu görüyoruz….
21 Ocak Phuket Phi
Phi Adası turu. Sabah güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra resepsiyonda tur
arabamızın gelmesini bekliyoruz. Gelen araç bizi 45 dk mesafede teknelerin
kalktığı marinaya götürüyor. Burada sürat teknesi yolculuğuyla ilgili kısa bir
brifing aldıktan sonra gerekli ihtiyaçlar için zaman veriyorlar. Teknemizin
üstü kapalı olmasına rağmen güneş kremi kesinlikle gerekli. Deniz kestanesi var
diyerek deniz ayakkabısı almamızı tavsiye ettiler fakat tur esnasında
gerektirecek bir durum yaşamadık. O yüzden almak gereksiz. Terlik yeterli. Tur
sırasında Viking Mağarası, Maymun adası ve benim en çok beğendiğim Koh Khai
adasında yüzme ve serbest zaman için molalar verdik. Gayet güzel bir turdu.
Midesi bulanan bir ablanın kusmaktan içi dışına çıktı. Yolculuk öncesi bulantı
hapı verilmesine rağmen deniz tutanlar zorlanabilir.
Tur sonu otellerimize bırakıldık. Ertesi gün yapacağımız
James Bond adası turundan tavsiye üstüne vazgeçtik. Çünkü denizi bulanık olduğu için yüzme
molaları güzel değilmiş. Sadece filmin bir sahnesinin geçtiği yer için
değmeyeceğini düşündük.
22 ocak Phuket Güzelce dinlenip sıkı bir kahvaltı
yaptıktan sonra Patongu gündüz gözüyle görmeye başlıyoruz. Hava gerçekten sıcak
olduğu için kapalı mekanlarda vakit geçirmek daha mantıklı. Otelin hemen
yanındaki Banzaan Fresh Markete giriyoruz. Burası sabit bir pazar şeklinde. Üstü
kapalı. Manavlar, balıkçılar, kasaplar var. Kurbağa, yılan, böcek satıyorlar.
Manavlardan bazı tropikal meyvelerin tadımını yapıyoruz. Sarımsak şeklinde bir
meyve hoşumuza gidiyor. Tayland’ın meşhur çok kötü kokan meyvesi Durian'ında
burada tadına bakıyoruz ama ben bir şeye benzetemedim, sevmedim. Otellerde
özellikle bu meyvenin odada yenmesinin yasak olduğu işaretleri görürsünüz.
Gerçekten çok kötü bir kokusu olduğundan kapalı yerlerde tüketilmesi kesinlikle
yasak. Tayland da otel kahvaltılarında ve gittiğimiz her yerde rastladığımız
ananasa, hindistan cevizine, ejder meyvesine doyduk. Banzaan’dan sonra yolun karşısındaki
Jungceylon alışveriş merkezine gidiyoruz. Çok güzel bir AVM. Yemek, alışveriş
ve dinlenmek için güzel bir merkez. Güneşin batışını kaçırmadan Karon’daki Büyük
Budha heykeline gitmek için bir taksiciyle anlaşıyoruz. Bizi heykelde bekliyor
ve tekrar Patong’a getiriyor. 25 metre yüksekliğindeki Budha heykeli beyaz mermerde
yapılmış ve bulunduğu tepede şahane bir manzara var. Dönüşte Kata’dan
geçiyoruz. Buraya yolu düşenlerin Kata’daki Katatürk Restoranda yemek
yemelerini tavsiye ederim. Biz yapamadık, artık bir sonraki sefere inşallah diyorum.
23 ocak Pattaya 13:25
VietJet Bangkok uçuşumuz için yine Vecay Phuket ile 9:30 da otelden çıkış
yapıyoruz. Kişi başı 60 usd aldığımız VietJet ile birbuçuk saatlik uçuşun
ardından 15:00’te Bangkok Suvarnabhumi Havaalanına iniyoruz. 2020 yılının
küresel felaketine dönüşecek olan Corona virüsüne karşı maske takan insanları
görmeye başlıyoruz. Tabi avrupaya ve ülkemize gelmesi mart aylarını bulacak ve
bir Pandemiye dönüşecek olan virüsün tehlikesinden habersiz Pattaya
Transfer firmasından 1200 bahta ayarladığımız araç ile buluşuyoruz. Yine bir
sedan Corolla bizi 130km mesafedeki Pattaya Sandalay Resort’a götürüyor. Otele
varınca yine gün batmadan denizini deniyoruz. Hint Okyanusunun bir parçası olan
Tayland körfezindeki gelgitlerden olsa gerek suyun zemini çamur gibi ve sığ
olduğu için deniz pek keyifli gelmedi. Akşam sahil boyunca yürüyüş sırasında
bol miktarda yaşlı Avrupalı amcalar yaşça kendilerinden çok küçük Taylandlı
kızlarla çok kötü bir görüntü oluşturuyor.
24 ocak Pattaya Otelin
güzel kahvaltısından hemen sonra kiraladığımız bir scooter ile timsah şovları,
filleri, kaplanları ile meşhur The Million Stone parkına gidiyoruz. Yolda polis
çevirmesinde ehliyetsiz motor kullanmaktan 300 Baht ceza yiyorum. Bu ceza
makbuzuyla 24 saat motoru kullanabiliyorsunuz. Sonradan başka bir rehber arkadaştan duyduğuma göre 100 Baht polise verip geçiliyormuş :) Bilmiyorum, başkasının yalancısıyım. Zaten çok büyük bir para değil. Biraz Tayland ekonomisine katkı yapmış oldum. İnternetimiz
ve gps imiz olmadığı için Pattaya'nın pek de güvenli olmayan arka mahallelerden biraz dolaştıktan sonra parka ulaşıyoruz. Tabi güneş kremi
sürmeden çıktığımız için de baya bi yanıyoruz. Park ziyaretimizin ardından
motoru teslim edip otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği için çıktığımızda Terminal
21 ve Central Festival alışveriş merkezlerinde bişeyler atıştırıyoruz.
25 ocak Bangkok yine
güzelce otelde kahvaltımızı aldıktan sonra Pattaya transferimiz bizi almaya
geliyor. Bangkok’daki son konaklamamız Bangkok Trang otele 150km yolumuz var.
Ücrette 1400 Baht. Çin yeni yılı olduğu için ortalık sakin. İnsanlar köylerine,
memleketlerine gitmişler. Otelimize eşyalarımızı bıraktıktan sonra Emerald
Budha Tapınağına geçiyoruz. Giriş ücreti 500 Baht. Yolda turist olduğumuzu alnımızdan okuyan ve
yardımcı oluyormuş gibi yapan bir dolandırıcı bizi yüzen pazar ve şehir turu
yapmamız için yoldan geçen bir anlaşmalı olduğu bir tuk tuka bindiriyor. Fakat bunların birlikte
çalışıp turistleri yolan tipler olduğunu hemen fark edip tuk tuktan iniyoruz.
Bizdeki taksiciler gibi Tayland'da da bu tarz tuktukçular var demek. O yüzden
yurt dışında yardım ediyormuş gibi davrananlara inanmamak lazım. Altın ve
zümrüt ile işlenmiş tapınaktan sonra şehrin kanallarında çalışan teknelerle
Pratunam durağına gidiyoruz. Buradaki The Market avm de yemek yiyip etrafındaki
local dükkanları geziyoruz. Otele dönüşümüz Bangkok’un meşhur tuk tuklarıyla. Pazarlık
mübah tuktuklarda.
26 ocak Bangkok Otelden
direk taksiyle Chatuchak haftasonu pazarına gidiyoruz. Artık son günümüz ve
gereksiz zaman kaybı ve ağırlık taşımamak için son güne bıraktığımız
hediyelerimiz için arkadaşım Cem’in
tavsiye ettiği, binden fazla dükkanın olduğu Çatuçak’a geliyoruz. Cumartesi ve
pazarları 08:00-19:00 arası açık olan pazarda Tayland’a has olan her şeyi
bulabilirsiniz. ChaTuCkak’tan tuk tuk ile Kiak Kai iskelesine gidip ilk gelen
tekne ile Chinatown’a doğru bir Chao Phraya Nehir turu yapıyoruz. Bangkoku
ikiye ayıran bu nehirden şehrin gece manzarası çok güzel. Chinatown’un ana
caddesi Çin yılbaşısı için kapatılmış ve bir kermes haline getirilmiş. Yerel
lezzetler, kıyafetler, hediyelikler satılmakta. Canlı konserler, ejderha kostümlü, havai
fişekli gösteriler gecemize renk katıyor. Yoldan çevirdiğimiz bir tuktukla
otelimize dönüyoruz.
27 ocak Bangkok
Ve dopdolu bir tatilimizi çok güzel hatıralar ile ardımızda bırakıp güzel
yurdumuza dönüşe geçiyoruz…
Bu ülkeleri görmek isteyenler için zamanlama, ulaşım,
maliyetler gibi konularda fikir sahibi olunması programımı paylaştım. Uçuğumuz
THY ile 4500tl (760usd)(dolar 5,9ytl) , cep harçlığınızı ve de konaklamaları da
yukardaki fiyatlara ekleyip maliyet hesabı çıkartılabilir.
Süper bir tur olmuş 👏👍🎉
YanıtlaSilTecrübelerini paylaştığın için teşekkür ederim. Güzel bir gezi, güzel bir yazı.
YanıtlaSilÇok güzel bir tur programı..Çok abartmadan yapılan bir harcamayla herşeyin toplamı nekadar tutar?
YanıtlaSil