19 Şubat 2016 Cuma

Foça

Günübirlik Kaçamaklara devam, istikamet Foça...

Yine bahardan kalma bir İzmir Şubat'ı. Sıcaklık 26-27 derece. Saat 11. ne yapsam diye düşünürken, İzmirin nimetlerinden faydalanıp, İzban ile Foçaya gitmeye karar verdim.
Herşey spontane. Saat tam 12:00 de Şirinyerden bindiğim İzban ile 13:00 de Menemen'e vardım. Yolda iphonedan Foçayı biraz araştırdım, akarmanın nerde ne zaman yapılacağını öğrendim.
Menemen'de inip Aliağa yönüne tekrar aktarmamı yaptım. 10 dk yolculukla ilk durak Hatundere'de inip 744 numaralı Eski Foça aktarma otobüsüne bindim.45 dk sonra Foça'ya
ulaştım. 12 de başladığım yolculukla 13:45 te foça ya ulaştım. Ve kentkart ile sadece 4,80 tl!! Şaka gibi... Hem konforlu hem ucuz. Teşekkürler İZBAN

Foça (PHOKAIA) İzmir'e sadece 70 km uzaklıkta. Karşıyaka'ya daha da yakın. Karşıyakalılar için ideal sayfiye yeri. sakin, şirin, tarihi... Havası çok temiz, güzel, fakat denizin suyu yaz kış soğuk :(

Foça ismi soyları tükenmekte olan Akdeniz foklarından geliyor. 12 iyon şehrinden biri olan PHOKAIA da İyon yerleşimi MÖ 9 yy da başlamış. Denizcilik ve mühendislik alanlarında gelişen
Phokaia yeni koloniler kurmuş. Bunlardan bir tanesi de Marsilya(Fransa)'dır.

Güzel havada Foça çarşısında, limanı ve sahilindeki yürüyüşün keyfi doyumsuz. Ortam yunan adalarından, Sakız, Samos'tan farksız. Ama yazın kalabalığı hayal bile etmek istemiyorum...








Sahilde gördüğüm dondurmacı Nazmi Usta'nın dondurmalarından denemeden geçmiyorum. Tahinli dondurma yapmış amcam. İlk defa denk geliyorum ve hemen deniyorum ;)








JANDARMA KOMANDO OKULU VE EĞİTİM MERKEZİ KOMUTANLIĞI
Daha ilerleyince Foça Jandarma komutanlığına varıyorum. İçimi bir burukluk kaplıyor. Bir yüzbaşıyla selamlaşıyorum. İçimden başımız sagolsun diyorum, aklımdan Ankaradaki şehitlerimiz geçiyor. Biz bu güzellikleri onlar sayesinde yaşıyoruz.
Ve istanbuldaki kuzenim Gencer burada acemilik yapmıştı, sonra komando olarak Irakta operasyonlara katıldı... Gencer'in anılarını dinlemek lazım. Asıl askerliği o yaptı !!!










Foçada her yer sevimli dostlarımızla dolu. Kediler, köpekler. Fakat gül gibi geçiniyorlar. Darısı biz iki ayaklıların başına....







 



 
Girdiğim bir fırından ekşi maya köy ekmeği aldım. Foçanın tek odun ateşiyle çalışan ve en eski fırınıymış. Laf lafı açtı. Çalışan arkadaş Salih yazları Antalya da Club Med de, kışında Fransa Alplerinde Club Med de çalışıyormuş. Yazlık komşumuz, Club Medlerin emekli aşçıbaşı Ahmet amcamızı hemen tanıdı.







Salih balık ekmek için bana Deniz Cafeyi önerdi. Ekmekleri onlar veriyormuş. Zaten çay içtiğim kahvehaneci amcam da aynı yeri önermişti. Valla yediğim en iyi balık ekmek diyebilirim. Kalamarı da harika. Sadece alkol yokmuş. tek eksiği. Ama foçada ailecek gidilecek ideal bir yer.












Yazın kesin tekne turu yapılmalı. Fok adları, Atatürk adası, Siren Kayalıkları... Siren kayalıkları demişken Bir rehber olarak bahsetmeden geçmeyim. Mitholojiye göre bu kayalıklardan geçen denizcilier gördükleri güzel kadınlar ve duydukları esrarengiz
sesler ve müziklerle akılları başlarından gidip gemilerini sonsuza kadar burada kalmak için kayalıklara sürüp parçalarmış. Homerosu'n Odysseus'unda Truva savaşı sonrası Odysseus gemileriyle evine dönerken, kayalıklara yaklaşırken, büyücü Kirke'nin Sirenler hakkında anlattıklarını hatırlar.
Sirenlerin büyülü çığlıklarına kapılmamak için kendini halatlarla geminin direklerine bağlatığ ağzını da süngerle kapatır. Denizcilerinin de kulaklarını da balmumuyla kapattırır. Böylece sirenlerin sesini sadece kendisi duyacakmış ama ağzı kapalı olduğu için kayalıklara doğru gitmek için emir veremeyecekmiş.
Bu sayede kurnaz Odysseus bu görevi de tamamlar.

Günlerin nispeten uzadığı, havanın 17:45 gibi kararmaya başladığı güneşli bir gün sonrası 17:45 otobusuyle gerisi geriye Foça'dan ayrıldım. Zaman bana yetti. Günübirlik harika bir gezi oldu .













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder