11 şubat
1929 dan beri Vatikan şehri adıyla bağımsız şehir devleti.
Aziz
Petrus burada öldürülünce buraya gömülüyor. 250 sene sonra Konstantin mezarın
üstüne bazilika yaptırıyor. Çok bakımsız bazilika 1503-1513 yılında yeniden
yapılıyor.
Barok tarzı
bir yapının kubbe Michelangelo’ nun eseri. Raffarlo, Antonio, Bernini'nin
projeleri de bulunur.
San
Pietro'nun heybetli girişi olan Colonnata (Kolonlar dairesi) Bernini'nin
eseridir. İki yarım daire şeklinde açılan kollar sanki bütün insanlığı kucaklıyor.
Sütunların üstünde heykel ormanını (140 heykel) da Bernini'nin çizimlerine
borçluyuz. Meydanda bulunan Obelisk 25 metredir.
.
Vatikan
müzesi :
Müze
bileti 16 euro. Bununla müze, Sistina şapeli ve son olarak San Pietro
Bazilikası gezilebilir. Ben 36 euro ya rehberli bir tura katıldım. Staff
formalı gençler farklı sokak acentaların turlarını tutturabildikleri
fiyatlardan satıyorlar. Pazarlık yapın. Müze
girişinde rehberimiz head setlerimizi dağıtıyor ve oval, dönerli merdivenlerden
yukarı çıkmaya başlıyoruz. Merdivenlerde çeşitli kayık modeleriyle
dolu. Bunlar farklı ülkelerin aziz Petrus'a hediyeleri. Neden kayık? Çünkü Aziz
Petrus bir balıkçıydı. Petrus, Hz.İsa tarafından havarilerin başı olarak
seçildi. Asıl adı Simon'du. Petrus (taş) takma adı ona Hristiyanlıkta
oynayacağı sağlam rolü belirtmek amacıyla Hz.İsa tarafından verilmiş. İsa "Sen Petrus'sun (taşsın)ve ben
kilisemi bu taşın üzerine kuracağım." der. Hristiyanlar
İsa'nın dirilip Petrusa gözüktüğüne ve kliseyi ona emanet ettiğine inanır. O zamandan
beri Petrus ilk papa sayılır. Tarsusa gidip orda Paulus ile karşılaşır. Daha
sonra Roma'ya dönder, Nero döneminde 64 te öldürülür ve Vatikan tepesine
gömülür. İlk Vatikan kilisesi bu mezarın üstüne İmparator Konstantin tarafından
inşaa edildi. Daha sonra bu kilisenin yerine günümüz San Pietro bazilikası
yapılıyor.
Gezimize
başladığımız bahçede, Agustusun devasa bir büstünü ve yine devasa bir çam
kozalağından çeşmeyi görüyoruz. Bu çam kozalağı eski bir hamamdan getirtilmiş
ve iki bin yıllıkmış.
Burdan;
Apollon heykelinin olduğu birbaşka avluya, ordan çok sayıda mermer hayvan
heykeli olan hayvanlar salonuna, ordan büstler salonuna geçiyoruz. Apollonun
musalarının (sanat tanrıçaları) olduğu salon. Bu salonda Efes’ten götürülmüş
bir Artemis heykeli de bulunuyor. Ordan da devasa yunan tanrılarının
heykellerinin olduğu salona. Burda favorim herkülün bronz heykeli de var.
Çıkışta iki adet imparator Konstantin lahti var.
Üç
boyutlu tavanları olan, duvarlarında italyanın şehirlerinin haritaları, el
yapımı tablo halıların olduğu koridorlardan geçerek meşhur Sistina Şapeline
varıyoruz. İsmi, kale gibi bir yapı inşaa edilmesini isteyen
Papa IV. Sisito'dan geliyor. Duvarlarında incil ve tevrattan hikayelerin
anlatıldığı freskler var. Tavanı ise Michelangelo tarafından yapılan fresklerle
kaplı. Bunlardan meşhur Ademin Yaratılışıdır. Tavanı
boyamasının ardından Michelangelo, yapımı 23 yıl düren Giudizio Universale
(dünyanın sonu) freskini yapar. Sistina şapelinde fotoğraf çekmenin yasak olduğunu rehberimiz
söylemişti. Fakat fırsattını yakalayıp ve
fotoğraf çekmeyi abartınca güvenlik tarafından Sistina şapelinden
çıkartılıyorum. Vatikandan bile kovulduk diye kendime gülmeden edemedim. Ve
burdan da San Pietro bazilikasının girişine geçiyoruz. Rehber bazlika gitişinde
turumuzu bitiriyor. İçine girince yine Michelangelo’nun boyadığı müthiş
kubbeyi, Aziz Petrusun bronz heykelini görüyorum.
Hızlıca Bazilikayı gezip dışarıda nöbet tutan Vatikan askerlerinin fotoğrafını çekiyorum. Bütün Vatikan görevli askerleri İsviçreli. Özellikler ordan seçiliyorlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder